BATI’NIN YENİ SOĞUK SAVAŞI

DUVARA TOSLAYACAKLAR

VAN 1.10.2016 10:50:10 0
BATI’NIN YENİ SOĞUK SAVAŞI
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Bir Avrupa (AB) ve ABD savaşı başladı. Fakat bu askeri bir savaş değil. Regülasyonlar üzerinden giden adeta yeni bir soğuk savaş. Bu savaşın son cephesi ‘vergi’ alanında açıldı.
Yenişafak/Erkan Öz/Stratejist
Batı, kapitalizmin ilk doğduğu coğrafya ya da kısaca Avrupa ve ABD olarak tarif edilebilir. Kapitalizm ise üretimin para ile organize edildiği üretim sistemi olarak tanımlanabilir. 300 yıldır dünyaya hakim olan sistemin kalbi ‘Batı’da işler yolunda gitmiyor. Nüfus çok yaşlandı, çekirdek aile çoğunluğu kaybetti, depresyon-yabancılaşma yayıldı, özelde ve devlette bürokrasi had safhada, verimlilik düşüyor, israf ve dolayısıyla borçlar dağ gibi. Tüm bunların sonucu finansal balonlar ve 2008 gibi sistemik krizler oluyor. 2008 Krizi bir türlü atlatılamayıp yeni ve tarihi bir krize doğru hızla ilerlerken ‘Batı’ çaresizlikten kendi içinde bölünme emareleri vermeye başladı.
Bir Avrupa (AB) ve ABD savaşı başladı. Fakat bu askeri bir savaş değil. Regülasyonlar üzerinden giden adeta yeni bir soğuk savaş. Bu savaşın son cephesi ‘vergi’ alanında açıldı.
RESTE REST SİYASETİ
Bazılarına göre savaş ABD’nin Meksika körfezindeki çevre felaketi nedeni ile kendi firmalarını korurken, İngiltere merkezli BP’ye 100 milyar dolar ceza kesmesi ile başladı. Yine geçen yıl ABD’de Alman otomotiv devi Volkswagen hakkında patlayan emisyon skandalı ile ABD, AB firması Volkswagen’e 18 milyar dolarlık fatura çıkardı. AB’nin yanıtı ise bu yıl Ağustos ayında geldi. AB, ABD’nin en önde gelen şirketlerinden Apple’a İrlanda’daki operasyonları üzerinden 14.6 milyar dolar vergi cezası kesti. Fransa, Almanya ve İtalya da benzer şekilde Apple’ın kendilerine vergi cezası ödemesi gerektiğini düşünüyor. ABD’nin buna misillemsi ise bu ay Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank’ın ABD operasyonunu mortgage kriziyle bağlantılı olarak 14 milyar dolarlık cezaya çarptırması oldu. Bu haberle hisseleri yüzde 8 düşen Deutsche Bank, bu cezayı ödemeyeceğini beyan ederek, reste rest ile karşılık verdi.
ABD’nin yüzde 35 düzeyindeki kurumlar vergisinden kaçmak için birçok ABD şirketi AB’nin özellikle küçük ülkelerinde Apple benzeri operasyonlar kurmuş durumda. Bu yatırımların 2 trilyon doları bulduğu tahmin ediliyor. Dünya çapında Panama, Bahamalar, Cayman Adaları vb vergi cennetlerine karşı kurallar sıkılaştırılırken AB ülkeleri vergi avantajı sunan istikrarlı tek alternatif olarak kalıyorlar. Şimdiye kadar ABD şirketlerinin AB yatırımları iki taraf için de karlı idi. Çünkü ABD şirketleri yüksek ABD vergilerinden kaçarken AB ülkeleri de krizden çıkmak için yeni işler yaratılmasını olumlu karşılıyordu. Bu nedenle İralandanın kazanacağı korkunç paraya rağmen cezaya karşı mahkemeye gitmesi şaşırtıcı değil.
BÜYÜK AMERİKAN ŞİRKETLERİ HEDEFTE
Fakat son Apple cezası ile eski denklem bozulmuş görünüyor. AB’nin rekabetten sorumlu yetkilileri ABD kökenli büyük grupların pazarlık güçleri ile çok avantajlı vergi koşulları sağlayarak küçük işletmeleri ezdiklerini belirterek bir dizi dava açtılar. Bu çerçevede Starbucks geçen yıl Hollanda’ya 35 milyon dolar ceza ödemek zorunda kaldı. Fiat-Chrysler de Luksemburg’da aynı akıbete uğradı. Sırada Avrupa’nın dört bir yanında korkunç karlar elde ettiği halde ciddi bir vergi ödemediği söylenen McDonalds ve bir başka Amerikan devi Amazon var. Bunları Netflix, Yahoo ve Twitter’ın takip edebileceği konuşuluyor.
Savaş vergilerden yavaş yavaş anti-tekel regülasyonlarına ve başka alanlara doğru da kayıyor. Google tekelci konumunu kötüye kullandığı savı ile mercek altında. Üç ayrı anti-tröst davası ile yüzleşmek durumunda. Whatsapp verilerini kullanma biçimi nedeniyle Facebook AB’nin benzer bir saldırısı ile karşı karşıya kalabilir. Microsoft’un Linkedin’i satın alma planı dahi bir AB blokajı ile mücadele etmek durumunda gibi görünüyor. Son yıllarda AB, rekabet kurallarını ihlal nedeniyle ABD’li teknoloji devleri Intel’e 1.2 milyar dolar ve Microsoft’a da 2.1 milyar dolar ceza kesmişti. ABD ise İran, Sudan ve Küba’ya uyguladığı ambargoları deldiği için ise Fransız Bankası BNP Paribas’a 10 milyar dolarlık fatura çıkarmıştı.
2016 sonuna kadar gelmesi beklenen bazı kararlarla mücadele giderek sertleşiyor. ABD’li fast food zinciri McDonald’s 2015 yılından bu yana AB’de soruşturma altında. Soruşturmanın sebebi ise Lüksemburg ile yaptığı bir özel anlaşma. Mayıs ayında McDonald’s’ın Fransa’daki merkez binası vergi müfettişleri tarafından basıldı. Binada bulunan birçok finansal dokümana el konuldu. AB yetkilileri McDonald’s’ın 2009’dan bu yana ödemesi gereken vergi miktarında düzeltme yaparak ek ödeme talep etmeyi değerlendirdiklerini duyurdu. AB, 2009’dan bu yana Lüksemburg merkezli olarak faaliyet gösteren ve elde ettiği 1.8 milyar dolar kazançtan yüzde 1.49 oranında vergi ödeyen McDonald’s’ın, ödemesi gereken vergi oranının aslında yüzde 29.2 olduğunu iddia ediyor. McDonald’s yöneticileri ise şirketin tüm vergilerini ödediğini, Lüksemburg’dan herhangi bir imtiyaz sağlamadıklarını savunuyor. McDonald’s yetkililerine göre 2011-2015 döneminde AB ülkelerinde elde edilen kazançtan ortalama yüzde 27 oranında vergi ödemesi yapıldı. McDonalds’ın az vergi vermesi hakkında karar önümüzdeki aylarda çıkacak. AB ek ödeme miktarı olarak 500 milyon dolar talep ediyor.
Amazon’un ise tüm Avrupa satışlarını Lüksemburg’da gerçekleşmiş gibi göstererek kazandığı vergi avantajını pahalıya ödeyeceği söyleniyor. Şirket tüm stoklama ve dağıtımları İngiltere üzerinden yapmasına rağmen Lüksemburg üzerinde vergi veriyor. İngiltere’de 2013’te 5.1 milyar euro ciro yapan şirket sadece 11.9 milyon euro kâr açıkladı. Analistlere göre Amazon’a kesilebilecek ceza 450 milyon dolara kadar yükselebilir.
DUVARA TOSLAYACAKLAR
G20 ülkeleri vergi cennetlerine karşı yeni önlemler hazırlarken AB ülkeleri hala ABD şirketleri için çekici. Devasa vergi cezasına rağmen Apple CEO’su Tim Cook İrlanda’da operasyonları durdurmak şöyle dursun genişlemeye dahi gidebileceklerini belirtiyor.
Para ekonomisi merkezinde yani ‘Batı’ sistemik kriz ve çöküşe doğru ilerlerken Batılı devletler altın yumurtlayan tavukları kesmek için birbirlerine düşmüş gibi görünüyorlar. Küreselci büyük sermaye ABD’de yapay bir faiz artışı ile kontrollü bir dünya krizi başlatmak peşinde. ABD devleti ise vergi cennetlerinden ve rakip gördüğü Avrupalı sermaye şirketlerinden koparabileceği paraların hesabını yapıyor. Böylece batan gemiyi yüzdürmeyi hayal ediyor. Elbette AB gemisi de fena halde su alırken bir de böyle bir saldırı ile karşılaşınca onlar da cevap veriyor.
Heyecanlı bir aksiyon filmi izler gibiyiz. Süratli bir kovalamaca sürüyor. Taraflar son hızla giderken birbirlerinin tekerine çomak sokmaya çalışıyor. Bu tehlikeli macera öyle görünüyor ki önde yarışan tüm araçların duvara toslaması ile bitecek. Büyük zincirleme kazadan insanlığın ve özellikle bizim fazla yara almadan kurtulmamız ve yolumuza devam etmemiz dileğiyle.