'Ayrım yapmadan şiddet kınanmalı'

Van Kardelenler Kadın Derneği Başkanı Gülşen Dalaz, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle bir basın açıklaması yaptı. Dalaz, rengi, dili, dini ne olursa olsun tüm kadınlara yap

VAN 27.11.2015 09:59:18 0
Tarih: 01.01.0001 00:00
 "Birleşmiş Milletler tarafından 1999 yılında ilan edilen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü için Dünya'da ve Türkiye'de bir dizi etkinlikler gerçekleştirilmekte. Ancak kimsenin gündeminde savaş mağduru kadınlar yok. Suriye, Irak, Doğu Türkistan ve Filistin'de son üç yıl içerisinde on binlerce kadın öldürüldü. Binlerce kadın taciz ve tecavüze maruz kaldı. Sadece 15 Mart 2011'de başlayan devrimden bu yana Esed güçlerinin saldırılarında Suriye'de 9 bin 411 kadın öldürüldü. İslam Coğrafyasında Dünya'nın gözü önünde kadın katliamları devam ederken BM Genel Kurulunun ilan ettiği Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Gününde savaş mağduru kadınlar yok sayılmaktadırlar. Dünyada ve ülkemizde ki birçok kadın hakları savunucuları İslam coğrafyasındaki kadına yönelik şiddete karşı üç maymunu oynamaktadırlar. Kadına yönelik İslamofobik saldırılar karşısında da derin bir sessizlik var. Çok acı bir tablo. Oysa kadına şiddet tartışılırken, dini, dili, rengi ne olursa olsun yapılan her türlü şiddeti, hak ihlalini yüksek sesle kınamak gerekir." ifadelerini kullandı.

"3 KADINDAN 1'İNİN ŞİDDET DENEYİMİ VAR!"

Türkiye'de 2010-2015 yılları arasında kadın örgütlerinin derlediği bilgilere göre bin 134 kadın cinayeti işlendiğini belirten Dalaz, "Türkiye'de bu yıl 255 kadının öldürüldüğünü öğreniyoruruz, bu çok ciddi bir durum. Türkiye de tüm dünya gibi bu hastalıkla boğuşmaktadır. Kadına yönelik şiddet kamuoyunda en çok kadın ölümleri olarak duyulmaktadır. Fakat, kadınların çok ciddi boyutta fiziksel şiddetin yanında cinsel şiddet, psikolojik şiddet, ekonomik şiddet de gördüklerini biliyoruz. Kadına yönelik şiddete karşı mücadelede tüm bu şiddetlerin önlenmesi önemli, olaya bütünlüklü bakmak durumundayız. 3 kadından birinın şiddet deneyimi olduğunu biliyoruz ancak bunu söylerken sadece fiziksel şiddetten söz ediyoruz, buna ekonomik şiddet, psikolojik şiddet dâhil değil. Bu bile rakamların ciddiyetini göstermektedir." şeklinde konuştu.
Türkiye'de de, dünyada da hala kadınların toplumsal konumlarının erkeklerden farklı görüldüğüne işaret eden Van Kardelenler Kadın Derneği Başkanı Gülşen Dalaz, "Kadınlar daha düşük statülü, daha düşük maaşlı işlerde çalışıyorlar, erkeklerle aynı iş kolunda çalışsalar bile erkekler kadar yüksek ücret almıyorlar. Ev emeği, çocuk bakımı gibi işler kadınların omzunda, dolayısıyla toplumda kadının erkekten farklı bir konumu var. Kadınların erkekler kadar haklara sahip olmadığı, erkeklerden farklı olduklarının altını çizdiğimiz sürece büyük ihtimalle kadına yönelik şiddeti istediğimiz oranda engelleyemeyeceğiz." dedi.

"KADINLARA BAKIŞ AÇISI DEĞİŞMELİ"
Şiddetin önlenmesi için yapılan yasaların ve bunların uygulanmasının önemi kadar kadına bakış açısının değişmesi gerektiğini anlatan Dalaz; "Kadınların erkeklerden daha düşük konumda olduğu kabul edilemez. Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi yaptırım gücü olan ilk sözleşmedir. Mayıs 2011'de Türkiye tarafından İstanbul'da imzalandığı için kısaca İstanbul Sözleşmesi olarak anılmaktadır. İstanbul Sözleşmesi, imzalayıp onaylayan ülkelere, fiziksel, cinsel, ekonomik ve duygusal şiddet türlerini önlemek için gerekli yasal önlemleri alma yükümlülüğü getirdi. Sözleşme 25 Kasım 2011'de TBMM'de kabul edildi, ancak sözleşmenin yürürlüğe girebilmesini sağlayacak ön koşullar yerine gelmediği için, sözleşme henüz geçerli değil ve ülkemiz bunun yürürlülüğe girmesi için gerekli ön koşulları bir an önce yerine getirmelidir. Ayrıca biz Müslüman ülkeler bu konuda da peygamber efendimizi örnek alırsak bu sorunu da daha kolay çözebiliriz. Kadına karşı şiddeti en güzel dile getiren ve yasaklayan Resullahtır. Kadına şiddet konusu da Hz. Peygamberin (S.A.V.) veda hutbesinde haykırışı nettir. Hz. Peygamberin (S.A.V.) veda hutbesinde, 'Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız' buyuruyor. İşte en büyük örnek budur." şekinde konuştu.

/ Haber Merkezi

Kaynak / Editör: Prestij Haber Merkezi -