Türkiye hiç olmadığı kadar tehdit altında,
Cumhurbaşkanımız Erdoğan 10 Kasım’da bu meseleyi dile getirdi, tabi anlayana. Türkiye hiç olmadığı kadar tehdit altında, güney sınırları özelinde. Yani bu dönemdeyken Türkiye’de hiçbir kriz yaşanmaması gerek, toplumsal kargaşa olmamalı 80 milyon tıpkı Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi. Eğer Türkiye içerideki bir kargaşadan dolayı sendelerse beka sorunu yaşar, toprak bütünlüğü tehlikeye girer. Erdoğan’ın ana meselesi toplumu diri tutmak. Tabi Erdoğan’ın çıkışı başta CHP olmak üzere birilerini rahatsız etti. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, daha ilk dakika “İlk seçim gerçek Atatürkçüler ile Atatürkçü olmayanlar arasında yapılacak” söyleminde bulundu. Tabi onu da anlamak lazım. HDP için Kürtçülük neyse, CHP içinde Atatürkçülükte o. Ellerindeki ekmek gidiyor. CHP’nin bütün yolları tıkandı. Bu toplumsal uzlaşı sürdüğü müddetçe CHP’nin oylarında ciddi bir gerileme olması muhtemel, bunun kavgasını veriyorlar.
Ana eksende Osmanlı ile Cumhuriyeti kavga ettirerek bir yere varamayız, yıllarca geçmişe saplandığımız için geri kaldık, birbirimizle kavga ettik. Mustafa Kemal elbette eleştirilecek, tarihi gerçekler eşliğinde milletin vicdanında elbette yargılanacak ama bu ülkedeki yeri de bir gerçek. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir hamle ile Türkiye’de kaos planlayan kim varsa hepsini alt etti. Batının elindeki tek malzeme olan Atatürkçülüğü ellerinden aldı. Düşünün cezaevindeki FETÖ’cü darbecilerin bile kendilerine Atatürkçüyüm dediği bir tehlikeli yapıdan bahsediyoruz. Ayrıca, Erdoğan çıkışının ardından ahkâm kesen eskilerinde aklını başına alması lazım, onlar Erdoğan’a siyaset öğretemez, AK Parti’nin onların aklına ihtiyacı yok. 80 milyonun birbirini sevdiği bir Türkiye umuduyla.