Hiç merak buyurmayın; yeni bir hükümet kurulur, yeni bir Türkiye kurulur.
Lâyık olanlar, kabine içinde yerini alır.
Heyecan tamam ama telaşa da gerek yok.
Sevinen sevinir, gönlünden geçene kavuşan memnun olur, üzülen üzülür.
Bazıları mecburen sonra alışacaktır.
*
Geç alışma sendromu, yeni dönemde daha iyi şartlara sahip olma ve büyük avantajlar yakalamakla ortadan kaldırılamayan bir haldir.
Seçim sonuçları farklı olsaydı, ben durup dururken verdiğim sözü yerine getirecek, yerleşmek için kendime bir ülke, yeni bir şehir arayacaktım.
Fakat benzer iddialarda bulunanlara aynı tavrı tavsiye etmem.
Artık yaşanmaz bu ülkede düşüncesine sahip olanlara biraz sabır tavsiyesinde bulunabilirim.
Konuşmak kolaysa da çekip gitmek o kadar basit bir iş değil.
Nasip oldu, birçok yer dolaştım. Çoğunu da beğendim. Ama bir haftalık süre için beğenmek başka, yaşanacak yer olarak karar vermek başka.
*
Sondan bir önceki yolculukta, başlıktaki cümlenin sahibi olan değerli yazar Ahmet Turgut ve Haber Ajanda editörü Yavuz Selim de vardı.
Beş ülke dolaştık, şurası güzel, burası daha güzel diye kararlar verdik...
Fakat en fazla iki ayla sınırlı kalabileceğini düşündük; daha doğrusu öyle olması gerektiği üzerine fikir birliği sağladık.
Zira bizim ülkemiz hepsinden güzel.
*
Ahmet Turgut'u hatırlarsınız.
Ya Kurtlar Vadisi, Ekmek Teknesi gibi dizilerin senaryolarından veya Bozkırın Sırrı, Aşkın Şehidi, Aşkın Elçisi ve Aşkın Secdesi kitaplarından.
Ya da hepsi ve daha fazlasından.
Ülkenin en çok satan romanlarını yazan Ahmet Turgut'un son kitabı birkaç ay önce yayınlandı.
'Allah aşkına! Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?' şeklindeki çarpıcı soruyu kitabına isim olarak seçen yazarımız, bu iddialı tavrın hakkını veren metinlerle okur karşısına çıkıyor.
Okuyunca farkına varıyoruz ki seneler boyunca duya duya aşinalık kazandığımız ve öylesine kabullendiğimiz bazı konular üzerine daha etraflı düşünmeye ihtiyacımız var.
Ömer Lütfi Mete'ye minnet ve hürmetle armağan ettiği son kitabında Ahmet Turgut hakikaten taşları yerinden oynatmak gerektiğine işaret ediyor.
*
'Hz. Mevlana, Kitabı ve Peygamberi belirsiz olan bir tepkisizlik abidesi gibi sunulurken; Korsan Hızırlar kendi menfaatleri için rüya, keramet veya ilm-i ledün misali birçok kutsalı acımasızca istismar ederken; 'Seçilmiş Kavim' kibri yüzünden ikaz edilen İsrailoğulları örneğine rağmen 'Müjdelenmiş Mezhep-Cemaat-Millet' tuzağına düşülürken; güncel kavgalara Peygamber Efendimizi (sav) de taraf kılmak için güya Onun diliyle Paralel Risaletler icat edilirken; ortak aklımızı hâlâ kullanmayacak mıyız?' gibi sarsıcı sorularla kafa karıştıran Ahmet Turgut, yarınları inşa edecek zihin/gönül dünyamızı temize çekebilmek için bizi vahiy temelli iki kavram üzerinden akletmeye çağırıyor.
Merak uyanırsa, o kavramları kitapta bulabilirsiniz.
BEKİR SITKI ERDOĞAN'A RAHMET
Türk şiirinin büyük isimlerinden Bekir Sıtkı Erdoğan'ı kaybettik. 'Hancı' ve 'Kışlada Bahar' isimli şiirleriyle tanınan şair, dün akşam Haydarpaşa GATA Hastanesi'nde dünyaya veda etti.
Cenaze namazı dün ikindi namazını müteakip Üsküdar Selimiye Camii'nde kılınan 1926 doğumlu Erdoğan'ın naaşı bugün memleketi Karaman'da toprağa verilecek.
Değerli şairimize Allah'tan rahmet diliyorum.
