39 Sivil Toplum Örgütünden Çağrı

Van’da IŞİD tarafından Kobani’de yapılan katliamları protesto amaçlı gösteriler sırasında çıkan can ve mal kayıplarına neden olan olaylar sonrası bir araya gelen 39 sivil toplum kuruluşu Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Hür Dava

VAN 17.10.2014 18:26:09 0
39 Sivil Toplum Örgütünden Çağrı
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Van Ticaret ve Sanayi Odası’nda bir araya gelen Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Kobani’de IŞİD tarafından yapılan katliamları protesto amaçlı yapılan, can ve mal kayıplarına neden olan olaylar sonrası ortak basın açıklaması yaptı.  100’e yakın STK’nın katılacağı bildirilen basın açıklamasında 39 sivil toplum kuruluşunun ismi yer alırken toplantıya yaklaşık 15 STK temsilcisi katıldı.

39 STK adına basın açıklamasını okuyan Mazlum-Der Van Şube Başkanı Yakup Aslan açıklama öncesinde Van’da yaşanan üzücü olaylar üzerine DBP ve HÜD PAR ile görüşme yaptıklarını, yapılan görüşmenin olumlu geçtiğini belirterek partilerin yaşanan olaylara sağduyu ile yaklaştıklarını söyledi.

KAOS ZEMİNİNİ OLUŞTURDU

Son birkaç gün içinde herkesi derinden sarsan, tehlikeli bir sürece tanıklık ettiklerini kaydeden Mazlum-Der Van Şube Başkanı Yakıp Aslan, “Kobani'de IŞİD örtüsü altında bölgedeki ırkçı rejimlerin rengini veren saldırıların devamında dip sarsıntıları her tarafta hissedilmeye başlayan ruhsal kırılma, hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir infiale dönüştü. Barış sürecinin ağırdan alınması ve özellikle Kobani'deki katliamlar karşısında yapıcı bir dil kullanılmaması, adeta bu toprakları bir iç savaşın girdabına sürükler hale getirdi. IŞİD adlı vahşi cinayet şebekesinin sahneye sürülmesiyle bir kez daha Kürtler, Türkmenler, Araplar, Şengal'de, Kobani'de tarihlerinde çok sık gördüğü zulümlere, katliamlara benzer bir zulümle karşı karşıya kaldılar. Kobani'de insanlık dünyanın gözleri önünde adeta ölüyor. Yaklaşık otuz yıldır süren savaşın sonunda ağır bedeller, acılar sonucunda yakalanmış bir barış ihtimali söz konusu iken, birden bire savaşa verilen prim, sokaklarda kontrolü imkansız ve tarafların bütün kartlarını kullanmaya yöneldiği bir kaos zeminini oluşturdu. Normal demokratik eylemlerin kaosa malzeme haline getirilmesiyle birlikte, konuyla hiçbir ilgisi bulanmayan kesimler de zarar gördü. 90'lı yılları anımsatan olaylara zemin hazırlanması hepimizi endişelendiriyor. Kürdistan başta olmak üzere bu coğrafyada yaşayan farklı inanç, ideoloji ve etnik grupların sosyokültürel zenginlik olduğu ve bunları bir arada tutmanın yolunun tahammül ve hoşgörü kültüründen geçtiği hepimizin kabulüdür. Bu gelenek diyalog kapılarını aralamaya vesile kılınmalıdır” ifadelerinde bulundu.


ÇÖZÜM SÜRECİ HAYATA GEÇİRİLMELİ

Van’daki STK’lar olarak, çözüm sürecinin bir an önce hayata geçirilmesini, samimi adımlar atılmasını ve kardeşlik ekseninde sorunları çözme çağrısında bulunduklarını ifade den Yakup Aslan ”
Kürtlerle ilgili yanlış politikaların tırmandırılması bu yaşadığımız acı sonuçları inşa etmiştir. Yetkililer bunun bilincinde olarak, hiç kimsenin faydasına olmayan üslubu terk etmeli, barış ve eşitliğe dayalı bir yöntemi benimsemelidir. Şeffaf bir şekilde gerçekleştirilecek diyalog, müzakere ve birlikte çözüm geliştirme mekanizmaları mevcut kriz karşısında doğru ve sağlıklı bir şekilde işletilirse, bu tür bir pratiğin olumlu yansımaları, hem Türkiye ve hem de orta doğuda olumlu neticeleri geliştirecektir. Sürecin birinci dereceden muhatabı ve sorumlusu olan bütün tarafların, toplum olarak tecrübe ettiğimiz bu tehlike sinyalleri veren kritik günlerin önem ve ağırlığına uygun şekilde hareket etmesi hepimizin yararına olacaktır. Yapılan her açıklamanın, alınan her kararın ve sahaya yansıyan her uygulamanın; etkisi ve sonucu itibariyle hangi amaca hizmet edeceği çok iyi hesaplanmalıdır” dedi.

BARIŞ ORTAMINA DESTEK VERİN

  Mazlum-Der Van Şube Başkanı Yakup Aslan açıklamasına şöyle devam etti:  “ Biz sivil toplum örgütleri, büyük bir özveriyle Diyarbakır eksenli başlatılan barış ve kardeşlik çabalarını desteklediğimizi, bu alanda bize düşen her görevi yerine getirmeye hazır olduğumuzu; geçmişin karanlık ve şiddet dolu günlerini yeniden yaşatacak bir sürecin kapısını aralamanın, hiç kimseye kazandırmayacağı gibi; hepimize kaybettireceğinin bilinmesi gerektiğini deklere ediyoruz. Hayatı kâbusa çeviren ve zihinleri donduran o kâbus günlerine bir daha geri dönülmemesi, herkesin sağduyu ve barış perspektifinde duyarlı davranmasıyla mümkün olacaktır. Sivil Toplum örgütleri olarak sürdürülebilir bir barış ortamının sağlandığı, adalet, özgürlük ve ahlaki ilkelerin esas alındığı, farklılıklarımızın zenginlik olarak kabul edildiği, ötekinin ve ötekileştirmenin olmadığı bir ortamda kardeşçe yaşamak istiyoruz. Bütün bunlardan hareketle özelde bütün siyasi partileri genelde ise bütün toplumsal dinamikleri metanet ve sükûnete davet ediyoruz. Siyasi sorumluluk mevkiinde bulunan bütün siyasetçi, yönetici, STK temsilcisi kanaat önderi ve herkesin söylem ve mesajlarının sonucunu düşünmeye, sağduyulu açıklamalar yapmaya ve akli selim ile hareket etmeye bu kaotik ortamdan çıkmak için çaba sarf etmeye memleket ve insanlık onuruna yakışır bir barış ortamının tesisine destek vermeye davet ediyoruz.”

Ortak basın açıklamasında, Aktif Eğitim Sen, Anadolu Gençlik Derneği, Azadi Hareketi, Bakkallar Ve Manavlar Odası, Bayındır Memursen, Birlik Habersen, Büro Habersen, Dasider, Diyader, Disk, Diyanet Sen, Eczacılar Odası, Eğitim Birsen 1 No'lu Şube, Eğitim Birsen 2 No'lu Şube, Emekli Birsen, Enerji Birsen, Genç Memursen, İHD, KESK, Kimse Yok Mu Derneği, Kültür Memursen, Lokantacılar Odası, Marangozlar Sitesi, Mazlumder, Memursen, Müsiad, Sağlıksen, Sebze Ve Komisyoncuları Derneği, Sulh Ve Adalet Hareketi, Şoförler Odası, Tabipler Odası, TMMOB, Toçbirsen, TÜMSİAD, VAKAD, Van Barosu, Van Ticaret ve Sanayi Odası, VİMDER ve VÖDER yer aldı.