2019’da bizi bekleyen küresel riskler

Levent Yılmaz

VAN 8.12.2018 10:27:39 0
 2019’da bizi bekleyen küresel riskler
Tarih: 01.01.0001 00:00
 2019’da bizi bekleyen küresel riskler
2019 yaklaştıkça hemen hemen herkes bizi neyin beklediği konusunda merak içerisinde. Hal böyle olunca da bu konuda cevaplar aranmaya başladı. Aslına bakarsanız ben bir süredir bu konuda oldukça etraflıca yazılar yazdım. Bu bakımdan belki bu köşeyi yakından takip edenler için bazıları tekrar olacak ancak yine de konunun önemine binaen Bloomberg’in bu hafta hazırladığı çalışmada belirttiği 2019 risklerini hatırlatmakta fayda var.


TİCARET SAVAŞLARI VE AB’NİN DURUMU BELİRLEYİCİ OLACAK

Bloomberg’e göre 2019 yılının en büyük riskini ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşları oluşturuyor. Çalışmada Trump’ın bugüne kadar söylediği tüm yaptırımları uygulaması halinde Çin ekonomisinin 2019 yılında yüzde 1,5 yavaşlayacağı öngörülmüş.

Diğer önemli konular da Avrupa Birliği içerisindeki sorunlar çevresinde şekillenmiş görünüyor. Özellikle Brexit (İngiltere’nin AB’den ayrılması) konusu hala gündemin en önemli maddeleri arasında. Bu ayrılış sürecinin anlaşmasız olması ihtimali oldukça ciddi sıkıntıları da beraberinde getirecek. Anlaşmanın parlamentoda onaylanmaması büyük bir siyasi krizi başlatabilir. Ayrıca anlaşmasız bir ayrılışın 2008 krizinden çok daha ciddi bir ekonomik soruna yol açacağı bizzat İngiltere Merkez Bankası tarafından açıklandı.

Avrupa Birliği açısından “birliğin birliği” sorununa dönüşebilecek bir diğer konu İtalya ile ilişkiler olarak görünüyor. Hatırlayacağınız üzere Avrupa Birliği İtalya’nın bütçe tasarısını reddetti ve İtalya’nın tüm ısrarlarına rağmen halen onaylamadı. Avrupa Birliği tarihi açısından bir ilk olma özelliği taşıyan bu olayın birlik içerisinde “domino etkisi” oluşturma ihtimali konuşuluyor.

Bir ilave de biz yapalım. 2019-2020 boyunca Avrupa ülkelerindeki pek çok siyasi aktörün süreç dışı kalacağını ifade edebiliriz. Başta Fransa’da fitili ateşlenen protestolar olmak üzere pek çok ülkede sokak hareketlerine hazırlıklı olmak gerekiyor.

EN BÜYÜK RİSK FED OLACAK

Bana kalırsa 2019’da en çok konuşulacak konuların başında Amerikan Merkez Bankası FED’in politikaları gelecek. Hatta Trump ile FED arasındaki tartışmayı da yakından izlemek gerekiyor. FED tarafından 2018 Mayıs’ında yayınlanan “ABD Yüksek Faizlerinin Dış(arıya) Etkileri” başlıklı çalışmada yapılan bir hesaplamaya dikkat çekmek istiyorum. Hesaplamaya göre; FED’in faizleri 100 baz puan artırması gelişmiş ekonomilerin büyümelerini yüzde 0,5 aşağı çekerken bu oran gelişmekte olan ekonomilerde yüzde 0,8 oluyor. Ekonomistler bir süredir 2019 yılında FED’in 75 ila 100 baz puan arasında faiz artışı yapacağını tahmin ediyor. Ancak son gelişmelerin ardından FED’in Aralık toplantısının ardından belki bir yavaşlama yapabileceği de konuşulmaya başlandı. FED’in kararlarının birçok ekonomiyi etkilediğinin altını çizen IMF Başkanı Lagarde da FED’in faiz artırımlarında yavaşlaması gerektiğini düşündüğünü belirtti. İster FED faiz artırımına devam etsin ister ABD resesyona girsin özellikle büyüme rakamlarındaki aşağı yönlü baskılara hazırlıklı olmak gerekiyor.

BİZ NE YAPALIM?

Bazı göstergeler ABD’nin bir ekonomik durgunluk yaşayabileceğine işaret ediyor. Bu durum tüm stratejisini ekonomi üzerine kuran Trump’ın daha sert politikalar uygulaması anlamına gelebilir. Bu bakımdan ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşını ve başta petrol coğrafyaları olmak üzere bölgesel politikalarını yakından takip etmeliyiz. Avrupa Birliği bizim en büyük ticaret partnerimiz. Oradaki bir yavaşlamaya karşı esnek bir dış ticaret stratejisine ihtiyaç duyacağımız aşikar. Özellikle sahip olduğumuz genç nüfusu göz önüne alırsak; zaten küresel ekonomideki olumsuz havanın etkisi ile baskılanan büyüme konusunda daha ısrarcı olmalıyız.