28 Şubat’ta RP’yi kapatanlar, tek bir FETÖ’cü kurumu kapattı mı?

Ulusalcılar, Atatürkçüler, laikçiler, Balyoz’cular, Ergenekon’cular.. Vs.. 

Diyorlar ki:

“28 Şubat kararları hayata geçirilmediği için 15 Temmuz oldu.”

Biz de diyoruz ki..

“28 Şubat ile samimi dindarlar ezildi, takıyye yapan FETÖ’cüler, her yere sızdı. 15 Temmuz’un faili, 28 Şubat’çılardır.”

Birbirine tam zıt iki görüş..

Zaman zaman değiniyoruz..

Ama net bir cevap alamıyoruz..

Hafta sonu bir daha aynı söylemi dillendirmişler..

Balyoz ve Ergenekon davalarını topyekün kumpas olarak nitelendirenlerin kurdukları bir dernek olan Kumpas-Der’in toplantısında, 28 Şubat davasında beraat eden Alican Türk konuşmuş:

“28 Şubat, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığının, din istismarcılığının, dini siyasete alet etmenin ülkeyi nerelere sürükleyeceğini 21 yıl önce gösteren, FETÖ başta olmak üzere kökten dinci tehlikeye 21 yıl önce dikkat çeken bir olaydır. 28 Şubat kararları ciddiyetle takip edilse, sulandırılmasa ne 15 Temmuz, ne FETÖ olayı olurdu.”

Ne kadar utanmaz, ne kadar yalan sözler..

Sorsak bu yalancı albay emeklisine: “28 Şubat’ta Refah Partisi’ni kapattırdınız.. Kapattırdığınız bir tane de olsa, FETÖ’ye mensup kuruluş gösterebilir misin?”

Gösteremez.

Ne FETÖ’ye ait bir medya organı.. Ne gazete, ne televizyon..

Ne FETÖ’ye ait tek bir özel okul..

Tek bir FETÖ’ye mensup dersane..

Tek bir tane yurt..

Bırakın kapatılanı, ciddi anlamda soruşturulan FETÖ’cü tek bir kurum gösterebilirler mi?
Düşünebiliyor musunuz?

Hükümetin büyük ortağı olan Refah Partisi hakkında kapatma davası açıyorlar..

Nihayetinde kapatıyorlar da..

Ama..

Aynı adamlar..

Bir tane olsun, FETÖ’cü gazeteye, dergiye, televizyona, dersaneye, okula, yurda dokunmuyorlar..

Bugün de çıkıyorlar karşımıza:

“Biz 21 yıl öncesinden, köktendinciliğin tehlikesine dikkat çektik. Bizim sözümüz dinlenmediği için, 15 Temmuz oldu” diyorlar..

Utanmazlığı zirveye taşıyorlar..

Sorsak bu adamlara..

28 Şubat kararlarını uygulamakta isteksiz olduğu için, Necmettin Erbakan’ı istifaya zorladınız..

Ardından Mesut Yılmaz-Bülent Ecevit-Hüsamettin Cindoruk üçlüsünü hükümete getirdiniz..

Ve o hükümete, imam hatiplerin orta kısımlarını kapattırdınız..

Eeee?

Daha ne istiyordunuz?

Sizin dedikleriniz olmuş işte..

“Kesintisiz 8 yıllık eğitime geçilmeli” demişsiniz.

Dinlemeyen hükümeti devirmiş, dinleyen hükümeti işbaşına getirmişsiniz..

28 şubat kararları hayata geçmiş..

O zaman, 15 Temmuz niye oldu?

Hani siz, 28 Şubat’ı, 15 Temmuz’lar yaşanmasın diye yapmıştınız?

Yaptınız.. Başarılı oldunuz..

Hükümet yıkıp, hükümet kurdunuz..

Ama dediğiniz tehlikeli, riyakar, sahte dindar yapı, kanlı darbesini yine gerçekleştirdi..

 Ama siz yine zeytinyağı gibi üste çıkıp..

Başardığınız 28 Şubat darbesine rağmen..

Sanki 28 Şubat darbesinde başarılı olamamışsınız gibi..

“Bizi dinlemediniz, 15 Temmuz oldu” diyorsunuz..

Nasıl bir beyine sahip iseniz!

•

Bu söyleme sahip olanların riyakarlıkları, yalancılıkları için, şu delili de getirelim..

28 Şubat kararlarının hayata geçirilmediği için 15 Temmuz’un yaşandığını söyleyenlere, yalancılıklarını yüzlerine vuralım..

28 Şubat’ta, Milli Güvenlik Kurulu’nun asker üyeleri baskı yapıp, hükümete tavsiyelerde bulunmasını sağladı..

Varsayalım, bu anayasal görevi idi..

Pekiii..

Diyelim Refahyol’un istifasında askerlerin hiçbir rolü yoktu..

Madem ki, 15 Temmuz darbe girişimi, 28 Şubat kararlarının hayata geçirilmemesinden kaynaklandı..

Refahyol’dan sonra hükümet olanlara niçin, “28 şubat MGK kararlarını uygulayın” hatırlatması yapmadınız?..

Evet..

Yalancılıkları, sahtekarlıkları, ortada..

Erbakan’ı istifa ettirdiler.

Partisini kapattırdılar..

Yeni hükümeti kurdurdular..

Kesintisiz eğitimi çıkarttılar..

Başörtü yasağını üniversitelere uygulamaya geçirdiler.

Yani..

28 Şubat’ta ne yapmak istedilerse, hepsini fazlası ile yaptırdılar..

Ama bugün diyorlar ki: “28 Şubat kararları hayata geçmediği için, 15 Temmuz darbesi yaşandı!”

Ne kadar yalancılar.. Ne kadar sahtekarlar, görüyor musunuz..

Bunların söylediklerinin tam aksine..

28 Şubat kararları hayata geçirildiği için, 15 Temmuz darbe girişimi oldu..

28 Şubat kararları alındı..

“Başörtü yasak” denildi..

28 Şubat’çılarla kol kola olan FETÖ, hemen fetvayı verdi:

“Başörtü furuattır.”

28 Şubat’çı hainler dayattı, imam hatiplerin orta kısımları kapatıldı..

28 Şubat’çılarla kol kola olan FETÖ hemen çıkış yolunu buldu: “İmam hatibe gerek yok, çocukları klasik okullara yollayın.. Biz dershanelerde kafalarını yıkarız..”

Böylece..

28 Şubat sürecinde mağdur olan samimi dindarlar, kenara çekildi..

28 Şubat’çılarla kol kola giren FETÖ’cüler, her yere sızdılar..

“Biz başımızı açtık. Gerekirse mini etek de giyeriz” dediler..

Bu takıyyeyi yapanlara devlet kapıları açıldı..

“Ben Allah’ın emri olan başörtümü çıkartmam” diyenlere..

Devletin kapıları kapatıldı..

Tüm bu gerçeklere rağmen..

“Biz köktendincilik tehlikesini 21 yıl önce görmüştük” diyorlar..

Görmüşsün ama..

Yanlış görmüşsün..

Darbeyi yapacak olanları TSK’ya almışsın..

Şu ana kadar hiçbir darbeye girişmeyen, darbecilere destek vermeyen samimi Müslümanları ise, üniversitelerden atmışsın.. İmam hatiplerden atmışsın.. Partilerini kapatmışsın.. Hükümetten indirmişsin.. Kur’an kurslarını kapatmışsın..

Tüm bu gerçeklere rağmen, hâlâ yüzünüz kızarmıyor..

Hala 28 Şubat’ı savunmaya kalkıyorsunuz..

28 Şubat’ın FETÖ’cüleri engellediğini iddia ediyorsunuz..

Engelledi iseniz, 15 Temmuz niye oldu?

Sonuç:

28 Şubat’çılar, sadece 28 Şubat’tan değil.. 15 Temmuz hani darbe girişimine de sebebiyet vermekten yargılanmalı..

Ki..

Hak, yerini bulsun!